Uzmanların iddiasına göre, kanınızı yıkatarak hep genç ve zinde kalabilirsiniz. ABD’den Japonya’ya dünyanın pek çok ülkesinde uygulanan ozon terapiyle gençleşip, 80 yaşında dağa çıkan, hatta cinsel gücünü artıranlar var.
Son yılların, çok rağbet gören alternatif tıp uygulamalarının başında ozon terapi ya da Almanlar’ın deyimiyle ‘Kan yıkama’ geliyor. İktidarsızlıktan strese, kanserden yaşlılığa pek çok derde çare olan ozon tedavisine ABD’de yılda 3 milyar dolar harcanıyor. Kanını yıkatarak gençleşenler arasında Hollywood starlarından Prens Charles’a, futbolculardan siyasetçilere pek çok ünlüyü bulmak mümkün.
Performansı artırdığından sporda doping olarak da kabul edilen ozon terapisinin Türkiye’deki en tanınmış müdavimi ise Mesut Yılmaz. Yılmaz’ın aşırı sigara tiryakiliğinden bu yöntemi seçtiği belirtiliyor.
‘Kanserden koruyor’
I. Dünya Savaşı sırasında Almanlar tarafından keşfedilen, yurtdışında oldukça pahalı olan bu yöntem, Türkiye’de pek bilinmediğinden az sayıda doktor tarafından uygulanıyor. Yılda en az 10 seans yaptırılan kan yıkama yönteminin bağışıklık sistemini güçlendirerek performansı artırır. Şehirde sürekli toksine maruz kalıyoruz. Bu yöntem kanser gibi ölümcül hastalıklara yakalanma riskini en aza indirgiyor’ dedi.
Sık hastalandığı için Avrupa’da 100 yıldır uygulanan bu yöntemi İngiltere’de öğrenmeye merak sardığını anlatan Yeprem, 2 yıldır hem Türkiye’de hastalara ozon tedavi yöntemini uyguluyor hem de bu konuyla ilgilenen hekimlere eğitim veriyor. Hastaları arasında ünlü mizah ustası Gani Müjde de var. Yeprem, hep genç ve zinde kalmayı isteyenlerin başvurduğu ozon yöntemini AKŞAM’a anlatırken şunları söyledi:
Stres oksijensiz bırakıyor;
Oksijen, yaşamımızı sürdürmemiz için gerekli olan en önemli öğelerden biri. Vücudumuzun her bir hücresi oksijene ihtiyaç duyuyor. Ancak hepimizin yaşamında zamanla oksijen alımında bir düşüş ve beynimizde kullandığımız oksijen miktarında azalma oluyor. Günlük yaşam mücadelesi, iş yoğunluğu, mesleki ve ailevi sıkıntılar, endüstriyel olarak hazırlanan gıda ürünleri, çevre kirliliği, nikotin, alkol, kahve, kötü alışkanlıklar, yanlış yaşam biçimi ve hatalı beslenme, hareketsizlik, hastalık ve enfeksiyonların her biri başlı başına stres faktörü oluşturuyor. Tüm bunlara, normal yaşlanma süreci de eklenince insan vücudunun oksijen ihtiyacı fazlalaşıyor. Oksijen yetersiz olduğunda organ ve hücrelerin çalışması aksıyor. İşte, tam bu noktada ozon terapi, kanı oksijene doyurarak, dokulardaki oksijenasyonu artırıyor. Dünyada Almanya, İngiltere, ABD, Malezya, Brezilya gibi pek çok ülkede sadece ozon terapi yapan özel hastaneler mevcut. İtalya’da özel kürsüsü bile var. Almanya’daysa 8 bin hekim ozon terapi uyguluyor.
Kanser tedavisinde tamamlayıcı
Kanser tedavisinde ilave ya da tamamlayıcı olarak düşük dozlarda ‘majör otohemoterapi’ adı altında veya ‘minör otohemoterapi’ olarak ozon kullanılıyor. Aktive edilmiş oksijen, bağışıklık sistemini uyararak, beyaz kan hücrelerinden anti-kanser maddelerinin salınmasını, kanın dolaşımını artırarak, alyuvarların, kalpten en uzaktaki dokular ve hücrelere ulaşabilmesi için en küçük damarlarda bile hareket edecek kadar esnek olmasını sağlıyor. Sadece anemisi, kanla ilgili rahatsızlığı olan hastalara uygulama yapılmıyor.
Oksijensizlik belirtileri
Oksijensizlik semptomların başında, baş ağrısı, bitkinlik, yorgunluk, çalışma gücünün zayıflaması, yaşam sevincinin azalması, erken yaşlanma, hayati önem taşıyan organların yıpranması geliyor. İşte oksijensiz bırakan nedenlerden bazıları: