Akupunktur tedavisinin yan etkisi yoktur.Dünya’da yan etkisi olmayan tek tedavi metodudur.Çünkü dışarıdan herhangi bir ilaç veya madde verilmez.Sadece vücudun kendi hormon ve enzimleri yoluyla ve sinirsel iletişim yoluyla etki gösterir.Yani vücudun kendi eczanesini kullanmasını sağlar.

Kliniğimizde iğneler bir kez kullanılıp atılmak üzere depolanmaktadır.Tüm hastalarımıza her seansa geldiğinde yeni steril iğneler açılıp kullanmaktayız.

Çelik,altın,gümüş,titanyum olmak üzere sınıflandırılır.Fakat bu iğnelerin kullanımı hasta ve hastalığa göre değişmektedir.Kulak ve vücut akupunkturu için kullandığımız iğneler farklıdır.Ayrıca iğne yerine lazer akupunktur yapabiliyoruz.

Her bir tedaviye seans denir.Bir seans süresi; hasta ve hastalığa göre 15-40 dakika arasındadır.Kür ise; 10-15 seans tedavilerin toplamına denir.Seansların sıklığı hastanın ve hastaığın durumuna göre her gün veya haftada 2-3 kez veya haftada bir kez olarak uygulanır.

Kulak Akupunkturu ;hasta ve hastalığa göre ilgili doku ve organların korrespandans noktalarına önce lazer uygulaması yapılır.Kulaktan diagnoz yapıldıktan sonra;ilgili akupunktur noktalarına iğne (küpe), tohum, magnet (bilye) takılarak tedavi yapılmasına denir.

Vücut Akupunkturu ise;vücut yüzeyinde bulunan,klasik Çin akupunkturunda 12 çift,2 tek,8 extra meridyen üzerindeki noktalardan hastanın teşhisi ve hastalığın durumuna göre uygun noktaların seçilerek iğnelenmesi yada lazer uygulanması ile yapılır.

Akupunktur tedavisi yaş gözetilmeksizin herkese uygulanabilir.Fakat bebek ve çocuklara iğne kullanmak yerine lazer ile noktasal ve/veya bölgesel tedaviler uygulanır.Yaşı büyük çocuklara eğer iğne tedavisini tolere edebiliyorsa iğnede kullanılabilir.

Karsinomalar,Doğumsal hastalıklar ve Cerrahi operasyona karar verilmiş hastalıklarda akupunktur tedavisi uygulamamak gerekir.Ayrıca kanama bozukluğu (hemofili) hastalarında iğne batırma sakıncası olduğundan lazer akupunktur ile tedavi edilmelidir

Ülkemizde genellikle zayıflamada büyük rolü olduğu bilinmesine rağmen,tüm dünyada daha çok hastalık tedavisinde kullanılmaktadır.Akupunktur tedavisini başlıca üç bölümde toplayabiliriz;

*Ağrı tedavisi

*Alışkanlık tedavisi(Obezite,alkol,sigara vb.)

*Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) Akupunkturla tedavi edilebilen hastalıklar listesine tıklayınız.

Hayır.Bu konuyu vücut denge kavramını düşünerek bakmak gerekir.Dengenin bir yanında alınan kaloriler , diğer yanında harcadığımız kaloriler vardır. Eğer bu dengeyi aynı seviyede tutarsak ömür boyu kilomuzu korumuş oluruz. Ne şekilde kilo verirsek verelim ,ister ilaç kullanarak , ister spor yaparak, istersek diyet yaparak ;Ben nasılsa çok kilo verdim diyerek aşırı yeme alışkanlıklarımıza geri dönersek ,verdiğimiz kiloları geri almaya başlarız.

Öncelikle akupunktur tedavisi ile gerekli noktalar uyarılarak metabolizma hızı artırılır. Ayrıca günde 10-12 bardak su içilmesi,uzun süre aç kalmamak,sık aralıklarla beslenmek,öğün atlamamak, yeterli yağsız protein tüketmek ve egzersiz yapmak faydalı olur.Yeşil çay, kalsiyum ve B grubu vitaminlerinden de istifade edilebilir.

Akupunktur tedavisinde doğru endikasyon konulur ise uygulanan her kişide başarılı olunur.Ancak genelleme yapmak gerekirse %10-20 kişide etkisi zayıf olabilir.Buna da 6-8 seanslık tedaviden sonra karar verilebilir ve tedavi sonlandırılır.Altta yatan sebepler araştırılır.

Zayıflarken kaybettiğim kiloların yağ dokusundan mı ,yoksa kas dokusundan mı gittiğini nasıl anlarsınız?

Kliniğimizde bulunan BIA (Bioelectrical Impedance )yöntemi ile vücut analizi yapılmaktadır. Yani tedavi öncesi vücudunuzun yağ, kas ve su oranlarını ölçmekteyiz.Daha sonra zayıfladıkça 15 gün de bir bu analizler yapılacak ve toplanan verileri kontrol ettiğimiz de vücudunuzdan yağ dokusunun eridiğini somut olarak görebileceksiniz.